Cüzzam (lepra) Hastalığı Nedenleri

Lepra hastalığı olarak da bilinen cüzzam, deri ve sinir sistemine etki eden kronik bir rahatsızlıktır. 1873 yılında Gerhard Armauer Hansen tarafından keşfedilen hastalık, dünya tarihinin en eski hastalıklarındandır. Günümüz koşullarında hastalığın erken teşhisinde tedavisi mümkündür. Tedavi süreci hastanelerin dermatoloji ve cildiye birimlerinde gerçekleştirilmektedir.

Sizlere bu yazı ile şunlar açıklanacaktır.

• Cüzzam Hastalığı Nedenleri
• Cüzzam Hastalığı Belirtileri
• Cüzzam Hastalığı Tedavi Süreci

Cüzzam Hastalığı Nedenleri

Cüzzam Hastalığı Nedenleri; Sosyal ve ekonomik bağlamda geri kalmış toplumlarda, her yaş ve ırkta ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Yetersiz sağlık imkanları, beslenme kalitesinin düşüklüğü ve hijyen eksikliği olan toplumlarda görülme olasılığı oldukça yüksektir.

Bildirimi zorunlu bir rahatsızlık olan lepra, insandan başka canlılarda gözlenmemiştir. Hapşırma öksürme sonucu ortaya çıkan ağız ve burun sıvıları ile bulaştığı en çok özerinde durulan bulaşma nedenleridir. Ayrıca uzun süreli yakın temaslarında lepra hastalığının bulaşma nedeni olduğu uzmanların kanaatidir. Nitekim nasıl bulaştığının bilinmesi, gerekli önlemlerin alınarak süreci yavaşlatan en önemli faktördür.

Cüzzam Hastalığının Belirtileri

El ve ayak bileklerinde güçsüzlük ve hareket kısıtlılığı, deride ortaya çıkan oval hissizlik ortaya koyan kabarcıklar ve lekeler, alt göz kapağının kapanmaması, burunda tıkanıklık ve burun kanaması, kaşların dökülmesi ve yüz ile kulaklarda görülen kabarcıklar cüzzam hastalığını başlıca belirtileridir.

Uzun süreli kuluçka evresi görülebilen hastalıkta, erken teşhis önemlidir. Zamanında yapılan müdahalelerde tedaviye ulaşılmaktadır. Tedavi süreci iki yıl civarı olup, birkaç ilacın aynı anda kullanımı ile gerçekleşir. Tedavide eski yıllarda olduğu gibi tecrit söz konusu değildir. Hastalar ayakta tedavi edilmektedir.

Cüzzam Hastalığı Tedavi Süreci

Cüzzam Hastalığı Tedavi Süreci; Uygun zamanlı teşhis ile iki yıl gibi uzun bir süreç sonucu çoklu ilaç tedavisi ile hastalıktan kalıcı hasar kalmadan kurtulmak mümkündür. Tanı konmayıp tedavi uygulanmayan hastalarda sakat kalma durumu ortaya çıkar. Körlük veya görmede azalma, böbrek yetmezliği, kısırlık, eklem bozukluğu, el ve ayaklarda güçsüzlük gibi durumlar tedavinin gecikmesi ve geç teşhis durumlarında ortaya çıkabilen sonuçlardır. Ocak ayının son Pazar günü cüzzamla mücadele günü olarak literatüre geçmiştir ve o hafta cüzamla mücadele haftası olarak ilan edilmiştir.

Ülkemizde 2008 verilerine göre kayıtlı, teşhis konmuş 607 cüzzam vakası vardır. Bu hastaların tedavileri ayakta yapılır ve herhangi bir tecrit söz konusu değildir. Ülkemizde cüzzamla mücadele kapsamında ilgili kuruluşların bilgilendirme etkinlikleri ve yanlış inanışların önüne geçmek adını organizasyonlar yapmaları, cüzzam hastalığının ülkemizde fazla yayılma alanı bulamamasının en büyük sebebidir. Aynı zamanda sağlık koşullarının uygunluğu, bilinçli bir toplumun varlığı, hijyen esaslarının dikkat gördüğü, beslenme koşullarının yeterliliği bu hastalığın kısıtlanmasındaki en büyük sebeplerdendir.